Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, İstanbul’da Türkiye-Suudi Arabistan Yatırım ve İş Forumu’nun açılışında önemli açıklamalarda bulundu. Şimşek, enflasyonu düşürmek için konvansiyonel para politikalarının uygulanacağını belirtti ve enflasyonun yılın ikinci yarısında ciddi şekilde azalacağını öngördü. Ayrıca 2028’e kadar fiyat istikrarını sağlayacaklarını, bu sürecin başladığını ifade etti.
Şimşek, yapısal reformların ekonomi için önemini vurgulayarak, rekabetçi ve üretken bir ekonomi için yapısal dönüşümün şart olduğunu belirtti. Cari açığın azaldığını, doğru yolda olduklarını dile getirdi ve bu yılın ilk yarısında cari açığın 30 milyar doların altına ineceğini ifade etti.
Geçmişte iktidarın “Faiz sonuç enflasyon sebep” ilkesine ters bir politika izlemesinin sonucunda enflasyonun rekor seviyelere çıktığına dikkat çeken Şimşek, 2023’te yapılan seçim sonrasında Türkiye ekonomi modelinden vazgeçildiğini ve rasyonel politikaların benimsendiğini belirtti. Bu dönemde Merkez Bankası’nın faizleri artırarak para politikasını sıkılaştırdığını ve ekonomik istikrar için önemli adımlar atıldığını ifade etti.
Dünya Bankası’nın Türkiye’ye sağladığı 35 milyar dolarlık yatırım paketine de değinen Şimşek, ekonominin döviz ihtiyacını karşılamak için Batı ve Körfez ülkeleri ile işbirliği yapıldığını söyledi. Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Merkez Bankası’nın bu süreçte önemli rol oynadığını belirtti.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın yardımcısı Fatih Karahan’ın Merkez Bankası başkanı olarak atandığı bilgisine de yer veren Şimşek, Karahan’ın yönetiminde enflasyonun yıl sonunda düşerek yüzde 36’ya ineceğini öngördüğünü aktardı. Karahan’ın “parasal sıkılığa devam” mesajı verdiğini ve ekonomik istikrar için gerekli adımların atılmaya devam edileceğini ifade etti.
Şimşek’in yaptığı açıklamalar, Türkiye’nin ekonomik olarak gelecek 8 yılda nasıl bir yol haritası izleyeceğine dair önemli ipuçları verirken, yapılan reformların ekonominin rekabet gücünü artıracağı ve uzun vadeli büyüme potansiyelini geliştireceği de vurgulandı. Sonuç olarak, Türkiye’nin ekonomik açıdan istikrarlı bir geleceğe doğru ilerlediği ve yapılan uygulamaların bu hedefe ulaşmada önemli bir rol oynadığı belirtildi.
