NATO Hakkında Rusya’nın 3 Favori Yalanına Son!

NATO Hakkında Rusya’nın 3 Favori Yalanına Son!

Rusya’nın NATO hakkındaki yalanları sonu gelmez. Milyonlarca insan yıllardır onun konuşma noktalarını yankıladı. Batı eğitim sistemlerinin başarısızlığı, internet üzerinde sahte bilgileri kontrol etme veya düzenleme yeteneğinin olmaması, Rus propagandasının Batı’da kamu söylemini zehirlemesine olanak tanımıştır.

Moskova’nın en kötü yalanlarından biri, NATO’nun Doğu Avrupa’ya genişlemeyeceğine dair bir söz verildiği ve bu iddia edilen genişlemenin şimdi Rusya’yı tehdit ettiğine dair olanlardır. Bu iddialar en az üç nedenle yanlıştır.

İlk olarak, bir söz verilmedi.

Eski Sovyet Cumhurbaşkanı Mikhail Gorbaçov, NATO’nun genişlemesi konusunun Sovyetler Birliği’nin çöktüğünden önce ve sonra hiç tartışılmadığını defalarca belirtti. Tek taraflı bir bildiri, belirli koşullar sağlandığında bildiri veren devlet için belirli yükümlülükleri içerebilir, ancak böyle bir beyan hiç yapılmamıştır. Eğer bir söz verilmiş olsaydı, bu beyan sadece bireysel üye devleti bağlar, tüm ittifakı değil.

NATO’nun genişlemediği ikinci neden.

İttifak aktif olarak yeni üyeler aramaz. NATO, Washington Antlaşması’nın 10. maddesi gereği kapılarını her zaman açık tutar. Standartlar yüksektir. Üyelik bir ayrıcalıktır. Muhtemel üye devletler, uluslararası güvenlik ortamındaki tehdit algılarına cevaben başvuruda bulunurlar. Başvurular, başvuruda bulunan ülkenin hükümeti tarafından onaylandıktan sonra, bireysel NATO üye devletlerince tartışılır ve onaylanır.

Bu sırada, Rusya Federasyonu, 11 saat dilimine yayılan 19. yüzyıl imparatorluğunun üçüncü baskısı olarak Ukrayna’ya karşı işlediği saldırı suçuyla sınırlarını genişletmeye ve sözde etki alanını yeniden oluşturmaya devam etmektedir.

NATO’nun savunma ittifakı olduğu üçüncü neden.

NATO’nun Rusya’yı tehdit ettiği fikri gülünçtür. 1949’da kurulduğundan beri İrlanda Cumhuriyeti, Birleşik Krallık’la aynı adayı paylaşmaktadır. İsveç, Soğuk Savaş boyunca Norveç ve Danimarka gibi NATO üyesi ülkelerle sınır paylaşmalarına rağmen tarafsızlığını korumuştur. Benzer şekilde, İsviçre, Avusturya ve Andorra yıllardır tamamen NATO üyesi ülkelerle çevrili olmalarına rağmen sınırları savunmasızdır.

Kremlin’in politikaları, iddia ettiği NATO tehdit algısıyla uyuşmamaktadır. Rusya, Ukrayna’ya yaptığı yasa dışı ve haksız saldırısını başlatmasından bu yana Letonya ve Finlandiya gibi ittifak üyesi ülkelerle sınırlarında konuşlu asker sayısını azaltmıştır. Eğer NATO gerçekten Moskova’yı tehdit ediyorsa, aksini yapardı.

Rusya, var olmadı ve asla olmayacak olan NATO ya da Doğu’ya sözde genişlemesinden tehdit edilmiyor. Moskova sadece hayal kırıklığına uğruyor çünkü Ukrayna’nın aksine Estonya ve Litvanya gibi eski Sovyet cumhuriyetlerine NATO üyeliği, Rus saldırısına karşı en iyi sigorta poliçesini vermiştir. Moskova’nın yalanları bunu asla değiştiremeyecek.         

George Monastiriakos, Ottawa Üniversitesi’nde hukuk doçentidir.   

Telif Hakkı 2024 Nexstar Media Inc. Tüm hakları saklıdır. Bu materyal, yeniden yayınlanamaz, yayınlanamaz, yeniden yazılamaz veya yeniden dağıtılamaz.