NATO ve Rusya arasındaki gerilimin arttığı bir dönemde, F-35A Joint Strike Fighter savaş uçağı nükleer silahları taşımak için sertifikalandırıldı. Bu önemli gelişme, ABD ve NATO’nun caydırıcılık kapasitesini artırarak güvenliklerini sağlamlaştıracaktır.
F-35 Ortak Programı’nın sözcüsü Russ Goemaere, F-35A jetlerinin B61-12 nükleer bombalarını taşıma sertifikası aldığını duyurdu. Bu sertifika programı, 10 yıl önce eski ABD Başkanı Barack Obama döneminde başlatılmış ve başarıyla tamamlanmıştır.
F-35A, hem konvansiyonel hem de nükleer silahları taşıyabilen ilk “çift kapasiteli” hayalet savaş jetidir. Bu özellik, ABD ve NATO’ya genişletilmiş bir caydırıcılık kapasitesi sunarak güvenliklerini güçlendirecektir.
Nükleer silah taşıma yetkisi, geleneksel kalkış ve iniş modeline sahip F-35A için geçerlidir. Diğer modeller olan kısa kalkış ve dikey iniş özellikli F-35B ve savaş gemilerine konuşlandırılan F-35C ise henüz sertifika almamıştır.
Program kapsamında sadece B61-12 model taktik nükleer bombanın kullanılması onaylanmıştır. Bu bomba, B61 bombasının en yeni versiyonudur ve sertifika alan ilk savaş jeti olarak F-15E de bulunmaktadır.
F-35A’nın nükleer silahlar taşıma yetkisi, ABD ve NATO’nun nükleer caydırıcılık kapasitesini artırarak Rusya gibi potansiyel tehditlere karşı daha etkin bir şekilde hareket etmelerini sağlamaktadır.
Ancak bu gelişme bazı ülkeler tarafından eleştirilmiştir. Rusya, bu durumu “provokatif” olarak nitelendirirken, Çin ise “bölgesel gerilimi artıracağı” uyarısında bulunmuştur.
F-35A’nın nükleer silahları taşıma yetkisi, uluslararası arenada önemli bir tartışma konusu olmaya devam edecektir. Bu gelişme, güvenlik politikaları üzerinde etkili bir rol oynayacak ve askeri dengeyi değiştirecektir.
