Erdoğan’ın iddiası: Türkiye derin yoksulluk içinde

Erdoğan’ın iddiası: Türkiye derin yoksulluk içinde

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın uyguladığı ekonomi politikaları ülkeyi derin bir krize ve yoksulluğa sürükledi. 24 Haziran 2018 seçimlerinin ardından başlayan “Türkiye Ekonomi Modeli”, vaad edilen refahı getirmedi. Erdoğan, ekonomi alanında uzman olduğunu iddia ederek uygulamalarını savundu. Ancak son dönemde yaşanan başkan ve bakan değişikliklerine, artan işsizlik oranına, büyüyen cari açığa, yükselen dolar kuru ve enflasyona dikkat çekildi. Açlık ve yoksulluk sınırlarının artması, vatandaşların ekonomik sıkıntılarının arttığını gösteriyor.

Olarak; Ekonomide yaşanan sıkıntıların toplumun geniş kesimlerini nasıl etkilediği vurgulanırken, iktidarın da lüks harcamalarının arttığı ve ekonomik kaynakların israf edildiği belirtildi. Ekonomik krizin vatandaşlar üzerindeki etkileri, uzun kuyruklar oluşturarak belli bir kesimin yaşam koşullarının zorlaştığını gösteriyor. Profesörlerin değerlendirmelerinde, bilimsel olgulara dayanmayan ekonomi politikalarının sonuçlarının ortaya konulması ve eşitsizliğin arttığı vurgulanıyor. Ekonominin toplumun her kesimini ilgilendiren bir alan olduğu ve doğru politikalarla yönlendirilmesi gerektiği ifade ediliyor.

Ayrıca; Erdoğan’ın tek haneli faiz politikasının iyi bir ekonomi politikası olarak sunulduğu ancak ekonomik göstergelerin bunun doğruluğunu teyit etmediği belirtiliyor. Türkiye’de yaşanan enflasyon, mevduat faizi ve döviz kurlarının ekonomiyi nasıl etkilediği üzerinde durularak, siyasi amaçlar için döviz girişinin nasıl kötüye kullanıldığına dikkat çekiliyor.

Sonuç olarak; Türkiye ekonomisinin içinde bulunduğu durumun sadece istatistiksel değil, aynı zamanda vatandaşların günlük yaşamlarına da yansıyan bir gerçeklik olduğu vurgulanıyor. Politika yapıcıların doğru analizlerle toplumu bilgilendirmesi ve ekonomiyi daha sağlam temellere oturtması gerektiği üzerinde duruluyor. Ekonomideki sorunların sadece bir kesim değil, tüm toplumu etkilediği ve çözüm için bilimsel temellere dayalı politikaların geliştirilmesi gerektiği vurgulanıyor.