Dünya Su Günü 2024: İstanbul’da Su Seviyeleri Gözden Geçiriliyor

Dünya Su Günü 2024: İstanbul’da Su Seviyeleri Gözden Geçiriliyor

22 Mart Dünya Su Günü 2024, bizi “Barış İçin Su” teması etrafında birleşmeye çağırıyor ve suyu daha istikrarlı, huzurlu bir dünya inşa etmek için bir araç olarak kullanmamızı öneriyor. Temiz içme suyuna erişim, temel bir insan hakkı olarak kabul edilmektedir. Ancak, kıtlık, kirlilik ve adaletsiz dağılım gerginliklere neden olabilir ve çatışmaları daha da kötüleştirebilir.

İstanbul’daki Su Seviyeleri
Türkiye’nin en büyük şehri olan İstanbul’un barajlarındaki su seviyeleri, İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ) tarafından açıklanan son verilere göre, İstanbul’un barajlarının genel depolama oranının %79,72 olduğunu gösterdi.
En fazla etkilenenlerden biri olan İstrancalar barajının su seviyesi %0,6’ya, Elmali barajının su seviyesi ise %1,24’e kadar düşerek, bölgedeki su kıtlığı krizinin ciddiyetini vurguladı.
Diğer yandan, Kazandere Barajı ve Sazlidere Barajı’ndaki su seviyeleri sırasıyla %1,9 ve %7,55 olarak belirlendi.
Buna karşılık, ek su kaynaklarıyla desteklenen Ömerli Barajı, %30,14’lük en yüksek su seviyesine sahip olarak ortaya çıktı.
Terkos Barajı’nın ardından, Büyükçekmece Barajı %16,27’lik bir oran bildirdi. Alibeyköy barajı %22,2, İstrancalar barajı %21.86, Darlık barajı %13,39 ve Alibey barajı ise endişe verici bir %3.46 oranında suyla yerini aldı.

Kaynak: Haber Odası

Bu verilere dayanarak, İstanbul’daki su seviyelerinin durumu oldukça ciddi ve acil bir önlem alınması gerekmektedir. Su kıtlığının artması, vatandaşların günlük hayatlarını olumsuz etkileyebilir ve bölgede çeşitli sıkıntılara neden olabilir. Bu nedenle, su kaynaklarının sürdürülebilir bir şekilde yönetilmesi ve israfın önlenmesi, önümüzdeki dönemde daha da önem kazanacaktır. Su, hayatın vazgeçilmez bir parçasıdır ve herkesin temiz suya erişim hakkı vardır. Bu hak, hem bireylerin hem de toplumların sağlığı ve refahı için kritik bir öneme sahiptir. Bu nedenle, suyun barışın temeli olarak kullanılması ve adaletli bir şekilde dağıtılması, dünya genelinde daha sakin ve huzurlu bir ortamın oluşturulmasına katkıda bulunabilir. Bu zorlu süreçte, su kaynaklarının sürdürülebilir bir şekilde yönetilmesi ve gelecek nesillere temiz su tedarik edilmesi büyük bir önem arz etmektedir. Su, tüm canlılar için hayati bir öneme sahiptir ve onun kıymetini bilmek ve korumak hepimizin sorumluluğudur.